Bir varmış, bir yokmuş…diye başlar masallar ve sonu gökten düşen üç elmayla mutlu sona bağlanır. Hayatta keşke, (keşkeler olmasa) gökten düşen üç elma gibi olsa! Ama mümkün değil elbette. Doğanın tabiatına aykırı bir kere… ‘Hayat bayram olsa’ şarkısı gibi, dileklerde bulunabiliyoruz sadece. Geriye kalanın bir kısmını kendi elimizde olduğu, oldurduğumuz kadarı ile yaşıyoruz. Olduramadığımız yerlerde tıkanıp, kalıyoruz! Dedim ya; “doğanın tabiatına aykırı!” Hayatı mucizelerle doldurmamız mümkün değil. Keşkeler olmasa dediğimiz yerde, “keşke,” diyoruz işte. Öyle bir an geliyor ki, mucize beklediğimiz yerde kabus yaşıyor olabiliyoruz! Kabus dediysem, eften püften şeyler için değil! Ufacık olumsuzlukları dert etmek değil kastım! Değiştirmek için çok şeyden vazgeçip; sonunu değiştiremeyeceğimiz, geri dönüşü olmayan, çıkmaz sokaklarda kalmak!.. ifade edebildim mi, bilmiyorum! Hayat ipliğine bağlı bir hayat yaşıyoruz. Varlığımız ile yokluğumuz an meselesi olan!.. yarına bırakmayın derim hiçbir şeyi! Anı yaşayın, anı yaşatın! Yarın, kimseye garanti vermiyor. Keşke!…



Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.