Orjinali yastık olarak yapılmış ama ben daha kullanışlı olacağını düşünerek yastık yerine örneği tepsi olarak yaptım. Çok amaçlı kullanabilirim düşüncesi ile. Yapımı çok basit.
Orjinali yastık olarak yapılmış ama ben daha kullanışlı olacağını düşünerek yastık yerine örneği tepsi olarak yaptım. Çok amaçlı kullanabilirim düşüncesi ile. Yapımı çok basit.
Aklıma söz geçirsem
Gönlüm dinlemiyo…
Gönlüme söz geçirsem
Aklım alıp başını gidiyo…
Biri bi yandan
Öteki öte yandan
Çekiştirip duruyo…
El insaf ama
Size noluyo!
Can bu ama dayanmıyo!
Nereye kadar? Ey gönlüm;
Çekil hele bir kenara
Aklım bana mukkayet ol diyor…

MALZEMELER
3 Yumurta
120 gr. labne
120 gr. beyaz çikolata
(Hindistan cevizi)
18 cm. çapında kalıp. (Hazır kelepçeler bu tarz küçük tarifler için ideal.) Yoksa fırın kağıdı ile de aynı işi görebilirsiniz.
HAZIRLANIŞI:
Fırını 170 dereceye ısıtın
Yumurtanın akını sarılarından ayırın ve buzdolabina koyun. Çikolatayı benmari usulü yumuşayana kadar eritin. (Sıvı hale gelmesin. Kıvamlı olacak.) Soğuduktan sonra içine yumurta sarılarını ve labneyi kaşık yardımıyla iyice yedirerek ekleyin. Dolapta beklettiğiniz yumurta akını mikserle koyu kıvama gelinceye kadar çırpın. Ve azar azar karışıma yedirin. (Kekin asıl tarifinde yok ama ben hindistan cevizi ekledim. Çok yakıştı. Damak tadınıza göre ekleyebilirsiniz) Kek kalıbını içine sıcak su eklediğiniz fırın tepsisine yerleştirin.
170 derece fırında önce 15 dakika pişirin sonra ısıyı 160 dereceye düşürün ve üzeri pembeleşinceye kadar (tarifinde 15 dakika diyor ama pembeleşene kadar beklemenizi tavsiye ederim.) pişirin. Fırını kapatın bir 15 dakikada kapalı fırında tutun ve çıkarın. ılındıktan sonra buzdolabında birkaç saat bekletin. Üzerine pudra şekeri ile servis yapın.(Arzuya göre şeker yerine hindistan cevizide kullanabilirsiniz.)
TART HAMURU ( Bu ölçü yaklaşık 18 cm. çapındaki tart kalıbı içindir)
2 su bardağı (200 ml) un
1 su bardağından çeyrek eksik tereyağı (oda sıcaklığı)
1 çay kaşığı tuz
4-5 çorba kaşığı buzlu su
Yapılışı
Tereyağını unun içine küçük küçük parçalar halinde atın. Tuzu ilave edin. Azar azar su ilavesi ile yoğurun. Hamuru yoğurmak biraz zaman alır. Yoğurmak zordur. Sürekli ufalanır. Eğer toparlamakta zorlanırsanız çok az yağ ve su ilave edebilirsiniz. İyice yoğrulduktan sonra hamuru 2 eşit parçaya ayırın. Tart kalıbını yağlayın. Alt hamuru kalıbın dış kenarlarını kapatacak büyüklükte açın. Kalıba yerleştirin. 2. Hamuru üzerini kapatacak şekilde açıp, hazırlayın. Ya da resimde ki gibi şeritler halinde de kapatabilirsiniz.
İÇ MALZEMESİ
Yaklaşık 7 orta boy elma(ince dilimleyin)
1 su bardağı şeker ( damak tadınıza göre azaltabilirsiniz)
2 çay kalığı tarçın
Çeyrek su bardağı un
1 tutam tuz
3 çorba kaşığı tereyağı
HAZIRLANIŞI
Malzemenin hepsini ( tereyağı hariç) bir kapta karıştırın. Tart kalıbına yayın. Üzerine tereyağı parçalarını dağıtın. 2 hamurla üzerini kaplayın. İsterseniz şerit halinde kesebilirsiniz. Hamurun kenarlarını birbirine sıkıca tutturun. Öncede ısıtılmış 180 derecede ( fırına göre değişebilir) üzeri pembeleşinceye kadar pişirin. Soğuduktan sonra
ister sade, isterseniz dondurmayla servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Başımı alıp gidesim var…
Yok olasım, kayıplara karışasım,
Herkesi, her şeyi unutasım var…
Gündüzü, geceye karıştırasım,
Dolunayla sabahlayasım var…
Sokaklarda bağırasım,
Şarkılar söyleyesim var…
Bayırlardan aşağı koşasım,
Soluk soluğa kalasım var…
Bilmediğim kapıları çalasım,
Zillere basıp kaçasım var…
Anlatabildim mi cancağızım,
Var da var, var da var…
Özgürlüğün dibine vurasım var…
Mucize,
sen benim içimdesin.
Yeşerttiğim tohum,
Büyüttüğüm sevgisin.
Mucize,
Sol yanımın adısın,
İçinde sakladıklarım,
Küçücük,
Kocaman dünyamsın…
Seni düşünmek
Bazen
Sıcak kumlarda yürümek
Seni düşünmek
Bazen
Karlarda üşümek
Seni düşünmek
Bazen
Uçurumlardan düşmek
Seni düşünmek
Bazen
Mavi sularda yüzmek
Seni düşünmek
Akla ziyan
Olsa gerek..
Çingene ruhum bugün,
Yine çingene
Ateşin etrafında ben pervane.
Tutuştu tutuşacak
Biraz daha uzansa
Kömür karası saçlarım aleve.
Gönül tutuşmuşken,
Kaç yazar…
Varsın tutuşsun be!
Yanmış gönül bir kere!
Çıplak ayaklarım…
Ben döndükçe
Döner başım.
Ateşin etrafında ben pervane.
Gümbür gümbür kalbim
Senin isminle.
Ne hacet ateşe…
Kömür karası gözlerim
Yetmez mi
Geceyi güne çevirmeye!
Nerde olduğunun ne önemi var!
İçmde olduğunu bil yeter.
Bekleme boşuna,
Bekleme aşk sözcükleri,
Benden başka
Fısıldayan olmaz kulağına.
Sarılamaz kimse sana,
Benim sarıldığım gibi.
Bekleme bo§una.
Bekleme
Yasla başını göğsüme,
Yasla ki dindireyim sızını.
Bekleme boşuna.
Bekleme
Benden başka,
Kimse sarmaz yaranı.
Kim okur seni benim gibi
Bekleme boşuna
Bekleme.
Zaten ben her gün
İçimde seviyorum seni.
Sanırdım her bebek ağlar doğduğunda.
Pür dikkat beklerken ağlayan bir can,
Bakmışım ki ağlayan ben.
Ya seni kucağıma aldığım an!
Nasılda güzel bir kokuydu içimi dolduran.
Minicik eller, minicik ayaklar,
Canımdan, kanımdan benim olan,
Dünyalar güzeli bir oğlan.
Saydık günleri bir bir,
Üç gün oldu, beş gün oldu,
Sonra bir bakmışız koca bi adam,
Nasıl olduğunu anlamadan.
Öyle çok sevildin ki,
Yetmedi, her gün sordun.
Beni seviyor musun anne?
Seni hep çok sevdim.
Yetmedi içime sokasım geldi,
Yetmedi yine de hep sordun.
Belki gösteremedin sevincini,
Geldiğinde kardeşin.
Paylaşmaktı zor olan,
Bölündüğünü sandığın sevgiyi.
Ama çok küçüktün,
Nerden bilecektin?
Sende karmaşık duygular,
Biz de yine mutluluk.
Tıpkı seni kucağıma aldığım an gibi,
Ama bu defa ağlayan edepsiz biri.
Ben mi, evet ya gözler ıslak, yine nemli.
Kardeşin mi?
Adı Yağmur’du,
Gerçekten hakkını verdi,
Gök gürültüleri hiç dinmedi.
Ama dünyalar güzeliydi.
Tarih tekerrürden ibaretti.
Çok doğru…
Yine saydık günleri, ayları.
Sizse bitmeyen bir telaş içinde,
Büyümek için sanki.
Oysa acele niye ki!
Sanmayın büyüyeceksiniz,
Siz hep benim minik göz bebeklerimsiniz.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.