Anneme

9 ay taşırız karnımızda; severek, okşayarak, konuşarak, şarkılar söyleyerek… kucağımıza alacağımız günleri sayarız; sonra, yine sayarız günleri… 3 günlük oldu; bugün bir haftayı bitirdi… “oyyyy, nasıl da güzel bakıyor; güldü mü o öyle?” Diye diye akar gider zaman. Bazen, bir bakmışız sesimiz evi inletiyor; kızılca kıyamet mi kopmuş yoksa?! Olur tabi, kolay değil kuşak farkına kendini anlatmak; O’nu anlamaya çalışmak… Sanatçı ruhlu olmak aslında biraz da anne olmak galiba! Kırarken kabuklarını herbir yaşıyla birlikte, yardım etmek şekil almasına usta bir heykeltraş gibi…Ruhuna dokunmayı başarabilmek; insan olmanın erdemini öğrenmesine yardım etmek… öylesine zorlu bir sınav ki aslında kabuğunu kıran canına yol göstermeye çalışmak; düşe kalka büyüdüğünü, ağladığını, acı çektiğini görmek! Canından daha çok, canının yanmasıdır anne olmak. Mutluluğunu kat be kat fazla yaşamaktır anne olmak. Anne olmak, kendi kabuklarını kırıp, çocuğunun kabuğuna bürünmektir aslında.

Anneme…canım anneme.

Yorum bırakın