Minik Güvercinim

İnsanın sırtındaki en büyük yüktür nedenler, niçinler! Cevabı olmayan sorular; o sorulara cevap verecek birinin olmayışı! Kemirir durur içten içe insanı… oysa bir cevap! Çok birşey değil, sadece tek bir cevap! Ne değişecek o cevabı bulunca sanki? Değil işte öyle! Tonlarca yükten kurtulmaktır; rahatlamanın dayanılmaz hafiflidir; iç huzuru bulmak ve en önemlisi kendisiyle barışmasıdır insanın. Neşeli şarkılara geçiştir. Koca bir gülümsenin yerleşmesidir yüze. Düşünsenize, yıllarca evirip çevirdiğiniz; üzerine bin bir senaryo yazdığınız cevabın aslında tek bir cümlede saklı olduğunu  öğrenmek ve o cümle ile prangalardan, esaretten kurtulmak; özgürlüğe kanat çırpmak…bir anda bitirivermek herşey! “Bu muymuş; bu kadar mı yani?” dedirtmek insana. Ve bu hazla salıvermek yıllarca kafeste tuttuğu minik güvercinini özgürlüğüne…
Güle güle minik güvercinim… benden selam söyle gittiğin yerlere. Bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını da!

 

screenshot_20181104-025234_google8115810512170543484.jpg

 

 

Neydi

“Sevgi neydi”… meşhur filmin meşhur repliği…

Sevgi mi aşk mı?

Aşk… Duyguların en yücesi, en güzeli, en büyüğü…enlerin toplamı! Aşk acıdan, hayal kırıklığından başka hiçbirşey değil oysa! Enlerin toplamı… en büyük acıların, en büyük hayal kırıklıklarının, en büyük umutsuzlukların adı “Aşk!”

Sevgi neydi sahi?

Sevgi emekti; sevgi sıcaklıktı; güvendi; korkusuzca sırtını dayayacağını bilmekti; yanındayım demekti iyi günde kötü günde; sığınacak limandı…

Aşk mı? Aşk, bitmeyen şarkının adıydı…

Sevgi mi, aşk mı?

 

20181101_2244012695744806091064417.jpg

Kâğıt Parçası

Konuşmak mi istersin;
Ben burdayım
Her zaman.
Her daim,
Anlat ne istersen…
Bende saklı kalır;
Bil isterim…
Neşeli birşeyler olsun;
Eşlik ederim sana…
Çok mu dertlisin;
Ortak olurum ona da…
Diyar diyar dolanırım
Senin için.
Yeter ki sen iste.
Yare gönder;
Yarene gönder.
Giderim neresi olsa.
Sakin unutma;
Bende saklı hepsi.
Ben hep yanıbaşında,
Her daim hazır…
Bil isterim!
Al kalemi eline;
Yaz, çiz
İstersen karala.
Ama lütfen,
Buruşturup fırlatma
Oraya buraya.
Bir kağıt parçasıyım belki
Ama odunlukdan
Çıkalı çok oldu!

Screenshot_20180927-214325_Google

Eylül Zamanı

Hoşgeldin hazan mevsiminin müjdecisi… oysa daha güneşin tadını çıkaramadık; yaseminlerin, manolyaların kokularını sindiremedik doya doya. Henüz bitiremedik yaz akşamlarının sefalarını; gidişiniz çok erken oldu be gece sefaları! Daha kaç gün oldu şunun şurasında yavru kırlangıçların yuvadan uçuşu! Nasıl göçeceksiniz başka diyarlara; yetecek mi gücünüz minicik kanatlarınızla dağları, tepeleri, denizleri aşmaya? Çok küçüksünüz siz daha! Biraz daha bekleyemez miydin Eylül? Geldiğin yerlerde yapraklar sarıya, kızıla bürünecek şimdi. Bedenleri çıplak, titreyecek ağaçlar başka bahara kadar. Yaz aşklarının sonunu mu merak edersin? Niye ki? Oysa hep aynı son be Eylül! Toprağa düşen damlalara yoldaş olur gözlerden süzülen yaşlar. Yine sabredemedin, yine koşa koşa çıkageldin! Sor bakalım bana, hazır mıyım seni karşılamaya?😉

 

depositphotos_30887287-stock-photo-autumn-woman-in-fashion-dress-2

Akşamın Kızılı

Kızıla çalarken gün, arkama almışım akşamın kızılını. Dayamışım sırtımı biten günün kızılına. En güzel saatlerine! Uzaklardan bir şarki çalıyor kulağıma; uzaklarda gün çalıyor kızıla! Koyu griye bürünmüş bulutlar sadece geçiyor yanından; kolay mı kızılın büyüsünü bozmaya yeltenmek! Aklından bile geçirme; teslim ol o alev topunun güzelliğine! Gecenin karanlığı çökmeden üzerinize, hadi gülümseyin bana, sığdığınız kadar kadrajıma! Günün en kızıl saatleri düşün üzerime! Mecnun et aşıkları; ilham ol, şiirler yazdır şairlere bütün ihtişamınla ufukta! Bilmez misin, sen nelere kadirsin! Bak, bana bile neler yazdırdırdın kaşla göz aradında!

20180811_204223

 

 

Özlem

Özlemek; özlediğine dokunamamak, özlediğini görememek, doya doya sarılamamak, özlediğinin kokusunu duymak her yerde buram buram, gülüşünü, gözlerini aramak…özlemek; hasretiyle tutuşmak! Benim özlemim bitti şükürler olsun! Canım dediğim canımın içine artık doya doya sarılabileceğim… canımın içi artık uzaklarda değil…bitti özlemek; bitti hasret çekmek…

 

Screenshot_20180806-162259_Google.jpg

Göbek Bağı

Çoğumuz için espiri konusudur göbek bağı… oysa bir annenin can verişidir yavrusuna. Bir annenin 9 ay karnında taşıyıp; çektiği sancılarla ilk bağrışlarını duymasıdır bebeğinin. Kimileri köylerde, tarlalarda bulduğu bir taş parçasıyla keserler o göbek bağını. Sonrasında bağrına basar o çirkin buruş buruş bebeğini. Ama anne gözüyle o buruş buruş bebek dünyaya getirdiği en güzel varlıktır. Ya o koku kimselerde yoktur: yavrusunun kokusudur… O sıcaklık kimselerde yoktur; yavrusunun sıcaklığıdır. Dünyadan bi haber o bebek, önce anne kokusuyla tanışır dünyaya açtığı yumuş yumuş gözlerle… yoktur ona eş değer başka koku. Ne anne için, ne onun yavrusu için… birbirlerini buluşların kokusudur; tanışma kokusudur. Sonrasında unutulmaz olan mis kokudur. Göbek bağı deyip geçmeyin; anneyle çocuk arasında ki aşkın köprüsüdür, aşkın bağıdır.

 

PicsArt_06-15-11.00.35

 

 

 

 

Günün Kutlu Olsun Annem

Bugün anneler günü biliyor musun? Belki sensiz geçen ilk anneler günüm, oysa bu ilki değil aslında… senin varlığında yokluğundu zor olan; senin varlığında yanında olamamaktı zor olan… Bu defa daha kolay sana gelmek; seninle konuşmak! Ne tuhaf değil mi? Sana daha rahat içimi dökebiliyorum artık; seni seviyorum diyebiliyorum karşılığında içten bir “ben de” gelmeyeceğini bilerek! Olsun, ben seninle tüm samimiyetimle konuşuyorum ya; sana gönlümce sarılabiliyorum ya! Daha ne isterim! Bana gülümseyerek bakıyorsun; el sallıyorsun arkamdan! Daha ne isterim! Pekçok şeyi istediğim gibi vermedin belki ama bana can verensin… verdiğin canla canlar kattım hayatıma… bunun için sana teşekkür ediyorum… ben seni çok seviyorum… Anneler günün kutlu annem.

images

Geçmişe Yolculuk

Anılarla kucaklaştım bugün; anıların gülen yüzleriyle, sıcak gönülleriyle… O duygu alış-verişini yaşadım…belki hiçbirimizin dış görünüşü aynı değildi artık ama sevgiler bıraktığım gibiydi; hatta özlemi de katarsak araya daha da bir coşkuluydu! Ve anıların içinde hiç buluşmadığım; hiç dokunmadığım sevgileri sığdırmak yüreğime!.. Yaşanası en güzel duygulardan biri… Anılarla kucaklaşmak; gitmek zamanın ötesine… Kelimelerin hızımıza yetişememesi; biriktirdiklerimizi paylaşma arzusunun  sabırsızlıkları… yaptığımız, şimdinin anlamsızlıklarıyla kahkalara boğulmak! Şimdinin yaşattığı acıları, üzüntüleri paylaşmak… Anılarımla buluştum bugün; hala dostum diyebildiğim sevdiklerimle anılarınımızı paylaştık bugün…

 

received_10212907901707054-1