Sen Topla Saçlarımı

Hadi çal kapımı
Hiç gitmedim de!
Üzülme,
Burdayım işte
Gitmedim, gidemedim de!
Aklım sende kalır gidersem
Kim sarar seni
Kim okşar başını de!
Saçların çok dağınık
Getir, öreyim de!
Hadi otur önüme;
Önce güzelce tarayalım de!
Sakın kızma ben bağırdıkça;
Çok karışıyo saçlarım bazen.
Kıyamam de, kıyamam bağırmaya!
Ama tepeden topla olur mu?
Tavşan topuğunu bağla;
Çok seviyorum onu.
Rengarenk…
Hani sen yapmıştın…
Ama yok!
Nerde bilmiyorum…
Olsun;
Yine yaparım de!
Yaparsın değil mi?
Biliyorum yapardın;
Gitmeseydin yapardın…

images (1)

ADALETSİZ DÜNYA

Hayat hep mi adaletsiz di; yoksa yaşadığım hayal kırıklıklarının arkasından adaletsizliğini farkedip çok mu çabuk unutuyorum herşeyi? Dilde “asla yapmaz diye birşey yoktur,” dediğim; ama “sende mi ya, sende mi? Nasıl olur” dedirten insanları değil, arkadaş dediğim insanları gördükçe hayal kırıklıklarım bitmiyor ve galiba hiç bitmeyecek! İnsanları tanımak ne zormuş! Ben hiçbir zaman başaramayacağım, biliyorum… Ama eskisi kadar yıpratmıyor; üzmüyor sanırım beni artık! Çok mu hayal kırıklığı yaşadım acaba da, yaşadıklarım bu anlamda beni törpüledi de törpüledi! Kocaman bir EVET! Ve buna izin veren kim mi? Tabii ki kendimden başkası değil! Varsın sonu hayal kırıklığı olsun, ben yine de insanları sevmeye devam edeceğim…

 

images (5)

Çok Özledim Seni

Duvarlarım var benim… Üstünde demir parmaklıklar! Kimse girmesin; kimse incitmesin beni… Korkak mı korkak; ürkek mi ürkek ruhum! Suskun, dilsiz yüreğim; duymak istemez kulaklarım! Gidin biraz öteye; benden uzağa… Ağır gelir herbir söz şu kırık yüreğime… İncinmesin yeter artık; gülmek ister bundan böyle! Duymak istediğim çok şey değil; birkaç güzel söz… Gecenin siyahından uzak; mor, lacivert gecelerin romantizminden vazgeçtim; gündüzün ışıklarına aç benim ruhum… Kim bilir belki bir el beklediğim! Duvarların arkasından çıkaracak beni; ama incitmeyecek; pamuklara saracak bir el! Tıpkı bir anne eli gibi! Ben seni çok özledim annem, çok…

images(2)

HADİ

Hadi bugün güzel bir gün olsun… Dışarıda güneş içimizi ısıtırken; bizde ruhlarımızı güneşin altın sarısı rengiyle aydınlatalım. Bir dost, bir can; kim varsa birlikte olmak istediğimiz, alalım gidelim deniz kıyısına kahve, çay bahane olsun; iki lafın belini kıralım, kıkır gülelim… Etraf mı! Aldırış etmeden; içimizden geldiği gibi! Arada bir kıyıda kümeler halinde bekleyen balıklara simit atalım; onların, o telaşlı simitleri kapışmalarını yüzümüzde kocaman bir tebessümle seyredelim… Ya martılar; unutmak olur mu onları! Kısmetlerinde ne varsa onlarıda toplayalım. Denizin içine doğru ilerleyen bir iskelede, iştimaya çıkmış gibi sıra sıra dizilen karabatakları fotoğraflayalım. Aaaa, tabiki sohbeti kesmeden. Doğa dostları eşlik etsin bize; birikmişlikleri bitirmeden olmaz… Kıkır kıkır kıkırdayalım; hadi bugün mutlu bir gün olsun.

images(7)

Yüreğim sende kaldı

  • Gece düşer şehre; ağırlık çöker yüreğe… Sessizlik sarar her yanı… Ayazdan buğulanmış camlardan içeri süzülür boş sokakların loş ışıkları. Dalgın bakışlar altında kelimeler birbirini kovalar aklımda. Aslında birbirini kovalayan cevapsız sorular. Nedenler, niçinler! Arada hayal mayal, silik bir silüet geçer durur önümden. Flu görüntü asla netleşmez. TV’de hüzünlü bir aşk filmi. Arada bir kapılıp gitsem de; üç, en fazla beş dakika… sonra yine yalnızlığımla baş başa ben. Oysa ben değil miyim, “dönüp bakmak yok geriye,” diyen. Evet ya, tam kendisi! Bu ne yaman çelişki dediklerini duyar gibiyim; gibiyim de çelişki değilki bu! Ben zaten geçmişten geleceğe hiç geçmedim ki! Zaman orda durdu, hayat ondan sonra hep es  geçti beni.

 

  • images (4)(1)

Yok Artık

Gün gelir de
Ararsan bir gün,
Sanma ki, bıraktığın yerdeyim!
Çoktandır kayıp oralar bana!
Çoktandır,
Çok uzaklarda.
Dönmüyorum arkama;
Bakmıyorum geriye.
Mazi çok uzak,
Çoktandır yok aklımda!
Silik bir silüet
Çok uzaklarda.
Düşlerim mi?
Yok artık!
Gece rüyalarımda bile
Çok uzak oralar bana.,,
Sanma bulursun
Gelirsen oralarda.
Çoktandır yasak oralar bana…images (4)

Bir Anda

Güzel şeyler hep bir anda olur…

Ansızın çıkagelir,

Çözülür dizlerinin bağı…

Bulamazsın,

Elini, kolunu koyacak bir yer.

Yanakların al al,

Gözlerinde alevler…

Esir alır ruhunu,

Düşlerin en güzeli.

Sarhoşluğunda peri masalının,

Öpmesini beklersin…

Gözlerin yarı kapalı,

Beyaz atlı prensinin.

Biraz ürkek, biraz korkak,

Külkedisi misali,

Ya bozulursa büyü!

Gözlerin alev alev,

Esaretinde düşlerin…

Korkma,

Güzel şeyler hep bir anda olur.

             BUYMUŞ

Bir yanım hep buruk, hep eksik artık! Buymuş, meğer insanların sevdiklerinin arkasınsan anlatmaya çalıştıkları duygu… Başa gelmeyince anlaşılmaz dedikleri, buymuş. Buymuş, kalabalığın curcunasıyla bir an unutup; el etek çekilince içinin tutuşması, boğazının düğümlenmesi. Uzaklara dalıp gitmek; geçmişe zaman yolcuğu yapmak, buymuş. Unutmak kötüye dair ne varsa; yerine tek tük de olsa güzel anıları yerleştirmek özenle, buymuş! Buymuş dönüp dönüp bakmak resimlere; yıllarca aralayıp bakmadığın albümlerin arasından! Hayal etmek; doyasıya yaşamak isteyipte yaşayamadığın ne varsa, buymuş! Buymuş, nasılsın diye sorduklarında bile, iyiyim derken yaşların süzülmesi gözlerden. Buymuş, rüyayla gerçeği birbirinden ayıramamak… Düşlerimde sana sarılmak, düşlerimde açtığın kollarının arasında kaybolmak. 

Hayal

Kesişir mi ki yollarımız?
Çok düşünsem seni,
Seninle yatsam,
Seninle kalksam…
Dinlediğim şarkılarda,
Aşk filmlerinde,
Senle ben olsam…
Pencereden seyrederken,
Sokaktan geçenler,
Herkes ama herkes,
Sen olsa.
Hatta bana göz kırpsan!
El sallasan.
Ahhh!
Bir de öpücük atsan.
Ne dersin!
Bir demet papatya,
Kapımın eşiğine bıraksan…
Sevgiyle sarsam kollarımda,
Senin sevginle,
Papatyalar ve sen…
Koklasam,
Senin kokunu alsam.
Ne dersin!
Belki bir gün,
Kesişir mi ki yollarımız?

 

manzarali-yol-resimleri-2

Güle Güle

Ve gün gelir
Bir el sallanır
Vakit veda vaktidir
Kırık dökük gidiştir adı
İçine akıttığın gözyaşı

Kelimelerse
Yumrudur bir yerlerde
Öylece çöreklenir
Kemirir durur
İçten içe

Kelimeler kemirsede
Gözyaşları sel olsada
Vakit veda vaktidir
Geride kalan yalnızca
Bir hoş sadadır

 

 

AewaXaed